Connect with us

Yaşam

Uzmanlar 2025 Damgasını Vuran Çalışmayı Duyurdu! 3500 Kişinin Yanıtı Rapor Haline Getirildi

Published

on

Dünya çapında 12 ülkede 3.500’den fazla kişiyle yapılan dev bir araştırma, neden uzmanları, arkadaşları ya da algoritmaları değil de kendi sezgilerimizi tercih ettiğimizi ortaya koydu. Proceedings of the Royal Society B dergisinde 2025’te yayınlanan bu çalışma, karar alma sürecimizin kontrol arzusu, karar yorgunluğu ve “ben demiştim” yanılgısı gibi psikolojik faktörlere dayandığını gösteriyor. Almanya’dan Japonya’ya, bireyselci ABD’den toplulukçu Endonezya’ya kadar hepimiz, yanılıyor olsak bile kendi bildiğimizi okumayı seviyoruz! Karar verme psikolojisi 2025 üzerine bu çarpıcı bulguları ve nasıl daha iyi kararlar alabileceğimizi açıklıyoruz.

Kendi Kararımıza Neden Aşığız? Araştırmanın Şaşırtıcı Bulguları

Toronto Üniversitesi’nden Prof. Igor Grossmann liderliğindeki araştırma, 12 ülkeden katılımcılara “Kariyer değişikliği yapmalı mıyım?” gibi hayatı etkileyen sorularda nasıl karar verdiklerini sordu. Sonuçlar evrensel: Kültür farkı gözetmeksizin, insanlar kendi sezgilerini uzman tavsiyelerine, arkadaş önerilerine veya “kalabalığın bilgeliğine” tercih ediyor. Peki, neden başkalarını dinlemiyoruz?

  • Kontrol Hissiyatı: Kendi kararlarımız, beynimizin ödül sistemini (dopamin salgısı) tetikliyor. Özerklik, adeta zihinsel bir enerji patlaması yaratıyor – başkası karar verse bu etki %50 azalıyor!
  • Hatalara Tolerans: Toronto Üniversitesi’ne göre, kendi yanlış kararlarımız daha az can yakıyor. Ama bir arkadaşın tavsiyesi kötü sonuçlanırsa, hayal kırıklığı iki katına çıkıyor.
  • Karar Yorgunluğu: Algoritmalar, uzman görüşleri ve sosyal medya önerileriyle boğulmuş durumdayız. Beynimiz, fazla bilgiyi filtrelemek için “Kendi bildiğim yeter” moduna geçiyor.
  • “Ben Demiştim” Tuzağı: Nöropsikolojik olarak, inandığımız şeyleri doğrulayan bilgilere odaklanıyoruz. Bu, geçerlilik yanılsaması denen bir tuzak: Kararlarımız “doğru hissettiriyor” diye abartılı güveniyoruz.